Ve neden sağlık hizmetlerinden bankacılığa kadar pek çok kurumumuzun hepsi aynı anda başarısız oluyor?
Bu kurumlar, o zamanın hakim inanışlarına dayanan medeniyet yapısını desteklemek, geliştirmek ve tamamlamak amacıyla kurulmuştur. Bu inançlar kalıcı soruları yeterince yanıtladığında, yanıtları artık doğru değildir. Bilimin bize söylediği gibi, yaşam yalnızca ayrı parçalar olarak değil, birbirine karışmış bir bütün olarak işliyor.
Sonuç olarak, kurumlarımızın yeni anlayışları entegre etmedeki başarısızlığı sistem çapındadır ve dolayısıyla tüm sistemler aynı anda başarısız oluyor gibi görünmektedir. Özellikle yukarıda saydığımız kurumlarda gördüğümüz gibi eski sistemin onarılması işe yaramıyor. Toplumun temel inançlarında bir değişiklik olduğu için temel sistemik değişime ihtiyaç duyulmaktadır. Gezegensel bir dönüşümün eşiğindeyiz. Bu metamorfoz oldukça basit bir şekilde tarif edilebilir; tırtıl ile kelebeğin hikayesidir. Etrafımızdaki eski formların parçalanması, dönüşüm sürecinin sağlıklı ve gerekli bir parçası.
Bu arada, insanlığın emekleyen bir tırtıl olarak başarabildiği her şeyin üzerine gerçekten uçmasına olanak tanıyacak muhteşem bir "uçan makine" olan bir kelebek doğuyor. İlginçtir ki tırtıl ve kelebek tamamen aynı DNA'ya sahiptir. Bunlar aynı organizma! Farklı olan tek şey, her birinin aldığı sinyaldir. Daha doğru bilgilere dayanarak benimsediğimiz yeni inançlar, kendiliğinden evrimimize öncülük edecek yeni “sinyalleri” sağlıyor.