Bilim, genetik determinizm kavramından önemli ölçüde uzaklaşmış olsa da, eğitim kurumları ve medya hâlâ halkı bu arkaik inançla programlıyor. En azından bildiğimiz kadarıyla genlerimizi seçmediğimiz ve özelliklerimizi beğenmezsek genlerimizi değiştiremeyeceğimiz için, genlerin kaderimizi kontrol ettiği ve terörün “kurbanı” olduğumuz anlayışıyla baş başa kalıyoruz. kalıtım. Bu inanç özellikle kanser, diyabet, Alzheimer ve obezite gibi “genetik” hastalıklar gibi görünen hastalıkları ifade eden ailelerde doğanlar için cesaret kırıcıdır.
Pek çok kişi şöyle dedi: “Hey, bu konuda zaten hiçbir şey yapamam, öyleyse neden umurumda olsun ki? Kilolu? Bunun benimle hiçbir ilgisi yok, ailemde var.”
Ne yapabileceğimizi merak ediyor olabilirsiniz? Nasıl kendi kendimi güçlendirebilirim? Gözden geçirmek inancımızı değiştiren kaynaklarımız.